Namus Borcu

Gurbet babası Hüseyin Çavuş ile Anadolu’nun yoksul bir köyünde yaşam sürdüren bir genç kadındır. Kendisi ile aynı köyde yaşayan Halil ile evlenip bir yuva kurmak ister. Ne Halil’in ne Gurbet’in maddi durumu bu masrafı karşılamaya yetecek gibi değildir. Bu sebeple her şeyi göze alan Halil, sevdiği kadını geride bırakıp para kazanabilmek ve biriktirebilmek adına büyük bir şehre gider.

Her geçen gün daha da kötü duruma düşen Hüseyin Çavuş ise durumu düzeltebilmek için borca girmeye başlar. Köy ağası olan zalim Çılgan Ağa, adamın maddi sıkıntısını fırsat bilip sürekli olarak borç verir. Hüseyin Çavuş’un asla ödeme ihtimali olmayan bu borçlar her geçen gün daha da artar. Bu davranışı ile gönlünü kaptırdığı Gurbet’i elde edebileceğini uman Çılgan Ağa, her geçen gün daha da kurnaz planlar yapar. Onun bu isteği Hüseyin çavuşun ölümü ile kısa sürede gerçekleşmeye başlayacaktır. Hüseyin Çavuş bir dünya borca girmiş ve ölümü ile bu borçları Gurbet’in üzerine bırakmıştır.  Çaresiz kalan Gurbet ne yapacağını bilemeyerek kendisine en çok başlık parası veren kişi ile evleneceğini duyurur. Kısa sürede yayılan bu haber Çılgan Ağa ‘nın kulağına ulaşır. Gurbet’e ulaşmak için uzun zamandır bekleyen Ağa, genç kadına istemediği kadar çok para teklif eder.

Gurbet şimdi borçlarının silinmesi ve para elde etme ihtimalinin yanında köylünün de borçlarından kurtulmasını sağlayabilecektir. Ağa tüm gücünü bu kadını elde etmek için harcamaya hazırdır. Köylünün de ısrarı üzerine teklifi kabul eden Gurbet, Çılgan Ağa ile evlenmeye razı olur.

Evlenmek için para biriktirmeye giden Halil’den bir süredir haber yoktur,  genç kadının evleneceği haberi ulaşınca deliye döner. Böyle bir evliliğe müsaade edemeyeceğini anlayınca Gurbet’i düğün gecesi kaçırmaya karar verir.