Operadaki Hayalet (The Phantom of the Opera)

Operadaki Hayalet (The Phantom of the Opera), İngiliz besteci, Andrew Lloyd Webber’in dünya çapında en popüler müzikal eserlerinden biri olan The Phantom of the Opera (Operadaki Hayalet), ilk kez sahneye sergilenmesinden 20 yıl sonra yeniden beyaz perdede yerini alır.

Onun sesi, masum dansçı kız Christine Daaé’yi (Emmy Rossum) öksüz kaldığı günden bu yana evi bildiği opera binasının gölgelerinin arasından çağırmakta ve Christine’in olağanüstü müzikal yeteneğini eğitmektedir. Bu gizemli Müzik Meleği’nin opera binasının mahzenin hayatına devam eden yüzü çirkin ancak müzikal anlamda dehası da bir o kadar tartışılmaz olan ve tiyatro binasında çalışanları korkutmasıyla bilinen Operadaki Hayalet/Phantom (Gerard Butler) olduğu gerçeği ise yalnızca genç balerin eğitmeni olan Madame Giry (Miranda Richardson) biliyordu. Tiyatronun kaprisli baş sopranosu La Carlotta’ (Minnie Driver), tam da yeni oyunun kıyafet provaları sırasında Hayalet olduğu iddia edilen birileri tarafından da performansının sabote edilmesine sinirlenip yapımdan çekilir. Tiyatronun yeni yöneticileri Mösyö André (Simon Callow) ve Mösyö Firmin’in (Ciarán Hinds) de, gizemli bir öğretmenden müzik dersleri aldığı söylenen dansçı Christine Daaé’yi, Carlotta Guidicelli’nin yerine sahneye çıkarmaktan başka çaresi kalmaz.

Christine’ın açılış gecesindeki etkiletici performansını hem seyircileri hem de kendisini bu yeni öğrencisini operanın yıldızı yapmaya yönelik hareket eden Hayalet’i etkiler. Ama Hayalet, genç sopranodan etkilenen tek erkek değildir. Bu sebeple de Christine kendisini birden tiyatronun zengin sahibi ve çocukluk aşkı olan Vicompte Raoul de Chagny (Patrick Wilson) ile flört ederken bulur. Yakışıklı hocası, Hayaletten etkilenmesine rağmen, Christine ister istemez yakışıklı sevgilisi Raoul’un çekimine kapılır ve kendisini bir aşk üçgeninin ortasında bulur. Bir tarafta sesi ruhunu okşayan, romantik, onun sesini eğitmesine yardımcı olan ve basit bir dansçıyken prime donna olmasına yardımcı olan Hayalet bir tarafta yakışıklı, genç, zengin ve çocukluk aşkı Raoul vardır. Ancak bu durum Hayalet’in pek de hoşuna gitmez.