Kazanova (Il Casanova di Federico Fellini)

Özet

Fellini’nin Casanova’sı (İtalyanca: Il Casanova di Federico Fellini, lit. ’The Casanova by Federico Fellini’), Federico Fellini’nin kendisinin ve Bernardino Zapponi’nin senaryosundan yönettiği, Donald Sutherland tarafından canlandırılan 18. yüzyıl Venedikli maceracı ve yazar Giacomo Casanova’nın otobiyografisinden uyarlanan 1976 yapımı bir İtalyan tarihi filmidir. Film, Casanova’nın hayatını cinsel terk edilmişliğe doğru bir yolculuk olarak ve “hayatının aşkı” Henriette (Tina Aumont tarafından canlandırılan) ile olan ilişkisini tasvir ediyor. Anlatı, Casanova’nın maceralarını, özlemini duyduğu saygı daha temel dürtüleri tarafından sürekli olarak baltalanırken, tarafsız ve metodik bir şekilde sunar.

Tamamı Roma’daki Cinecittà stüdyolarında çekilen film, En İyi Kostüm Tasarımı dalında Akademi Ödülü kazandı ve Oscar Danilo Donati’ye gitti. Fellini ve yardımcı senaristi Bernardino Zapponi En İyi Uyarlama Senaryo Oscar’ına aday gösterildi. Film ayrıca En İyi Kostüm Tasarımı ve En İyi Yapım Tasarımı dallarında BAFTA Ödülleri ve En İyi Film Müziği dalında David di Donatello Ödülü kazandı.

Konu

Fellini ‘nin kendi yabancılaşmasını perdeye aktardığı, üzerinde tam dört yıl çalıştığı ve büyük bir başarısızlığa uğradığı filmi ‘ Casanova ‘, 18.yüzyılın ünlü aşığının yaşamını anlatıyor. Kişiliği hakkında hiçbir ipucuna sahip olamadığımız, sürekli olarak seks yaparken izlediğimiz Casanova’yı Donald Sutherland oynuyor. Birkez daha, belirli bir hikaye anlatmaktan çok hayallerini ve kabuslarını perdeye yansıtmaya karar veren Fellini ‘nin filmi, baştan sonra Cincecitta stüdyolarında çekilmiş.

Casanova, zengin bir röntgencinin zevki için sahte bir rahibeyle çiftleşmek üzere Venedik adalarından birini ziyaret eder. Casanova, adamın simya araştırmalarına ve daha sonraki entrikalarına ilgi göstermemesinden dolayı hayal kırıklığına uğrar. Anakaraya geri dönerken Casanova tutuklanır, Yüksek Mahkeme tarafından ünlü sefahati nedeniyle yargılanır ve hapsedilir.

Hapishanede geçirdiği süre boyunca Casanova, bir terziyle ve daha sonra onun alt düzey çalışanlarından biri olan, sık sık bayılan ve sürekli kan alması gereken Anna Maria ile olan ilişkilerini anımsar. Casanova hapishaneden çatıdan kaçar ve Venedik’ten sürgün edilerek Madam d’Urfé’nin Paris’teki sarayına götürülür. Yaşlı bir kadın olan Madam, Casanova’nın simya konusundaki belirgin bilgisinden etkilenir ve onunla ayinsel ilişki yoluyla ruhunu bir erkeğinkine dönüştürmek ister. Şans eseri Casanova, kız arkadaşını baştan çıkardığı erkek kardeşiyle karşılaşır.

Casanova daha sonra kambur Du Bois’in sarayına taşınır ve bu arada güzel bir kız olan Henriette’in sorumluluğunu üstlenir. Aşıklar birbirlerine sadakat yemini ederler, ancak ertesi sabah Henriette ortadan kaybolmuştur. Du Bois, Casanova’ya uzaklardaki bir saraydan bir elçinin Henriette’i geri aldığını ve Casanova’dan onu takip etmeye kalkışmamasını istediğini bildirir.

Londra’dayken Casanova iki kadın tarafından soyulur ve kendini Thames Nehri’nde boğarak intihara teşebbüs eder. Bir dev kadın ve iki cücenin görüntüsü dikkatini dağıtır; onları bir don panayırına kadar takip eder, burada bir prenses olan dev kadınla bilek güreşi yapar ve daha sonra onun cücelerle banyo yapmasını izlemek için para öder.

Casanova, Lord Talou’nun Roma’daki sarayında çılgın bir partiye katılır ve burada bir saat içinde kaç orgazm olabileceği üzerine girdiği bahsi kazanır. İsviçre’de bir simyacının kızı olan Isabella’ya aşık olur ve onunla Dresden’e gitmek için verdiği randevuya uymaz; Casanova bunun yerine mahsur kaldığı pansiyonda bir seks partisine katılır. Dresden’de, ayrıldığı annesiyle bir tiyatroda tesadüfen kısa bir karşılaşma yaşar. Daha sonra Württemberg’deki bir saraya taşınır ve burada bir yazar/mucit olarak ciddiye alınma arzusu sarayın orgiastik, vahşi doğası tarafından hayal kırıklığına uğratılır. Burada, dans ettiği ve daha sonra seks yaptığı mekanik bir bebek olan Rosalba ile tanışır.

Zaman geçtikçe yaşlı Casanova kendini Kont Waldstein’ın Dux’taki şatosunda kütüphaneci olarak bulur. Şatodaki yaşam Casanova için sinir bozucu olmaktan da öte, alay ve düşmanlık nesnesi haline gelir. Son sahnede yorgun, kan çanağına dönmüş Casanova bir koltuğa çökmüş, yakın zamanda gördüğü bir rüyayı anlatmaktadır. Bu rüyada Casanova Venedik’e geri dönmüştür. Hepsi de ortadan kaybolan eski sevgililerinin hayaletlerini kovalamaktadır. Süslü bir posta arabası onu yolcularına katılmaya çağırmaktadır. Sonunda mekanik bebek Rosalba ile bir kez daha karşılaşır ve birbirleriyle dans ederler.