Siyah Gelinlik

Yönetmenliğini Orhan Elmas’ın yaptığı Siyah Gelinlik 1973 yılında vizyona giren bir dram filmidir. Siyah Gelinlik’in oyuncu kadrosunda baktığımızda başrolde Hülya Koçyiğit ve Murat Soydan’ı izleme şansı buluyoruz. Kendilerine Süleyman Turan, Gülistan Güzey ve Orhan Elmas eşlik etmiştir. Filmin hikayesi Pınar’ın aşık olduğu kaptan Hakan’ı beklemekle geçen hayatı üzerinden şekillenmektedir.

Hakan bir gemi kaptanıdır ve çapkın karakteriyle karşımıza çıkar. Birlikte vakit geçirdiği kadınlardan biriyle evleneceği sırada tanımadığı bir çocuk gelir ve Hakan’ın babası olduğunu iddia eder. Hakan çocuğu tanımadığını söylese de düğün iptal olur ve çocukla birlikte karakola gider. Hakan durumu orada da anlatır ancak sempatik bulduğu küçük çocuğu yanına almayı kabul eder. Birlikte kahvaltı yaptıkları sırada Hakan’a doğum günü mektupları gelmeye başlar ve kimden gelmediği bir mektup dikkatini çekmiştir.

Bir kaç sayfadan oluşan mektubu okumaya başladığında film izleyiciyi zamanda geriye götürmeye başlar. Pınar annesiyle birlikte pansiyonda yaşamaktadır. Babası bir gemi kaptanıdır ve talihsiz bir kaza sonucu hayatını kaybetmiştir. Annesi kocasını kaybetmenin acısı ve öfkesiyle kendisini odasına kapatmış ve terzilik yaparak geçinmeye çalışır. Pınar annesinden yeteri kadar ilgi görmediği için heyecanı dışarıda arayan genç bir kızdır. Bu sırada pansiyona genç ve yakışıklı bir kaptan gelir. Odasına giren çıkan kadınların sayısını tutmakta zorlanan Pınar bir süre sonra ondan hoşlandığını fark eder. Hakan pansiyonda yaşadığı sırada onu hiç fark etmez ve Pınar annesiyle birlikte Ankara’ya taşınmak zorunda kalır.

Aradan bir kaç yıl geçer ve Pınar aşık olduğu Hakan’ı bir türlü unutamaz. Annesinden gizli olarak İstanbul’a tekrar geri gelir ve Hakan’ı aramaya başlar. Bir süre sonra karşılaşırlar ve Pınar kendisini hatırlatmaya çalışır. İkili bir süre beraber vakit geçirdikten sonra aralarında bir aşk hikayesinin başladığını görüyoruz. Hakan beraber olduğu diğer kadınlardan farklı davranmadığı Pınar ile birlikte olmuş ve bir süre sonra uzun bir yolculuğa çıkacağını söylemiştir.

Pınar bir süre sonra hamile olduğunu öğrenir ve bunun sorumluluğunda ne yapacağını bilemez. Aradan yıllar geçer ve Hakan çıktığı yolculuktan dönmemiştir. Pınar oğlunu tek başına büyütmüş ancak amansız bir hastalığa yakalanmıştır ve ölmeden önce son kez Hakan’a ulaşmaya çalışmaya karar verip mektup yazmıştır. Hakan mektubu bitirdikten sonra karşısında oturan çocuğun kendi oğlu olduğunu anlar.