Malcolm X (Malcolm X)

Amerikan tarihinin en önemli siyasetilerinden ve insan hakları savunucularından olan Malcolm X, bu filmde hayat buluyor. Önde gelen isimlerden ve siyahi liderlerden biri olma unvanını elde eden Malcolm X’in hayatı, Spike Lee’nin farklı bakış açısı ile beyaz perdeye aktarılıyor.

Daha önce Broadway’de tarihi lidere hayat veren bir isim olan Denzel Washington bu filmde de dikkat çekiyor. Başarılı bir dram ve biyografi filmi olan bu yapımda dikkate değer oyunculuğu sayesinde Malcolm X’in hikayesini, sıradan bir biyografi olmaktan çok farklı bir pencereye taşıyor. Filmde bir insanın hayatında devrim yaparak kendini gerçekleştirmesi konu alınıyor. En büyük değişimin ilk önce bireyin kendisinden başlayacağı bilince işlenen film, Malcolm X’in hayatını çarpıcı bir şekilde gösteriyor. Hayatını dönemlere bölerek anlatan bu filmde babası Ku Klux Klan tarafından öldürülen Malcolm, zor bir dönem yaşarken kendini gösteriyor.

Kendi gibi aynı çağda bulunan ve aynı şartları paylaşan bir çok zenci gibi o da umutsuz ve zor bir çocukluk geçiriyor. Her türlü zorbalık ve dışlanma sonucunda onun da hayatı günlük yaşayan hedonist bir hırsıza dönüşüyor. Bu faaliyetleri sonunda hapise giriyor. Burada İslam ile tanışarak kendini yeniden tanıyor ve tanımlıyor. Dini öğretilerin buna yardımcı olması, Malcolm X’te kendine güveni de beraberinde getiriyor. İçerisine dahil olduğu toplulukta kendini bulan ve yükselmeye başlayan Malcom, kendini bir anda önemli bir görev adına çaba sarfederken buluyor. Hapisten çıkınca, adeta bir Mesih görevi alıyor. Bu sorumluluk bilinciyle kendilerini birer suçlu yapan toplumsal adaletsizliğe başkaldırıyor.