Paşa Kızı

Nilgün Osmanlı’nın son dönemlerinde çok nüfuzlu ve zengin bir paşanın kızıdır. Annesini yıllar önce kaybetmiş ve kıymetli babası ile yaşam sürmüştür. Babası rahatsızlanmaya başlayınca kızını yanına çağırır ve onunla mühim bir mesele konuşmak istediğini söyler. Genç kızın evlenmesini istediğini ve kendisinin bunu görmek için belki çok zamanı kalmadığını söyler. Nilgün babasının bu isteğine karşı çıkar. Ancak babası genç kızın kuzeni ile evlenmesini münasip bulduğunu söyler. Daha önceden bahsi geçmiş olan bir söz olduğunu iletir. Bu duruma derinden üzülen Nilgün hasta babasını daha fazla üzmemek adına bir şey söylemez.

Udi Selim ise musiki cemiyeti tarafından iyi bilinen genç kızların ve hanımların göz bebeği yakışıklı bir ud çalgıcısıdır. Genç kızlar hemen her fırsatta mektuplar, mendiller verip aşkını ilan eder. Evlenmek isteyen talipler ise annesine haber uçururlar. Oğlunun evlenmesini isteyen anne de her fırsatta bunları ona iletip münasip birisini seçmesini söyler. Udi Selim için evlilik büyük bir aşkla yapılması gereken müstesna bir kurumdur. Bir gün Nilgün ve kuzeni Pervin Udi Selim’i dinlerler. Pervin hemen genç adama aşık olur. Birkaç gün sonra Paşa’nın konağında bir araya gelen genç kızlar Paşa’yı musiki dersleri almak adına ikna etmeye karar verirler. Paşa’ya bu isteklerinden söz ederler ve tesadüf eseri Udi Selim çok eski bir ahbabının oğlu çıkar, bu isteklerine razı gelir.

Udi Selim’in derslere başlaması genç kızların heyecanını ve telaşını artırırken Pervin’in abisi ve Nilgün’ün müstakbel nişanlısı Necip’in kıskançlığını harlar. Genç adama her fırsatta sataşarak aşağılamaya çalışır. Bir süre sonra Nilgün ve Udi Selim arasında büyük bir aşk filizlenir. Hislerini daha fazla gizleyemeyecek olan Nilgün genç adama mektup yazarak ilanı aşk eder. Selim’in de hisleri karşılıklıdır ancak önlerinde aşılması güç sorunlar vardır.