Azad Kuşu

Orhan Elmas’ın yönetmenliğinde 1972 yılında vizyona giren Azad Kuşu kocasını kaybettikten sonra çocuğuyla hayatta kalmaya çalışan bir annenin dramatik öyküsünü anlatır. Filmin oyuncu kadrosunda Tarık Akan, Hülya Koçyiğit, Şükriye Atav ve Ömer Dönmez yer almıştır. Melek, kocasını kaybettikten sonra oğlu Tayfun ile birlikte yaşayan bir tekstil işçisidir. Melek, oğlunun hem annesi hem babası olmuş ve işten geriye kalan bütün vakitlerini oğluyla ilgilenerek geçirmiştir.

 Tayfun okuldaki arkadaşlarıyla oyun oynadığı sırada birden bayılır ve hemen annesi tarafından hastaneye kaldırılır. Doktor çocuğun durumunun pek de iyi olmadığını söyler ve annesinin kendisiyle daha fazla ilgilenmesi gerekmektedir. Melek iş yerinden izin alıp oğlunu okul çıkışı almaya gitmek için çaba harcadığı sırada doktorun kendisine verdiği haber dünyasını başına yıkmıştır. Doktor, Tayfun’un durumunun daha kötüye gittiğini ve iyileşmesi için tek ihtimalin İngiltere’de göreceği bir tedavi olduğunu söyler.

 Melek onu İngiltere’ye götürecek durumunun olmadığını söyleyince doktor Tayfun’un bir yıldan fazla yaşamayacağını söyler. Doktorun tedavi için gereken ücretin Melek için beklediğinden çok fazla olması onun farklı çözüm yolları araması gerekmesini gerektirir. Melek bu durum üzerine yardım kuruluşları ve vakıflara giderek gerekli parayı bulmaya çalışır ancak çaldığı her kapı kendisini geri gönderir.

Melek, oğlunu kurtarmak için kötü yollara düşmeyi dahi düşünmeye başlar ve kendisini İstanbul’un ışıklı sokaklarında bulur. Melek ilk gecesini acı içinde geçirip eve geldiğinde gazete gördüğü bir ilan dikkatini çekiyor. Zengin ve ünlü bir iş adamı olan Hakan’ın yetimhaneleri ziyaret etmesi Melek’in oğlunu onun kapısına bırakabileceği fikrini doğuruyor.

Melek, oğlunu alıp Hakan’ın evinin yolunu tutar. Bu sırada yakın bir zamanda oğluyla vedalaşmaya hazır olduğu için onunla iyi vakit geçirmeye çalışır. Tayfun, annesinin çabalarının farkındadır ve annesinin neler yaptığını anlamaya çalışır. Melek, oğluna her şeyi anlatır ve yaşaması için oğluyla vedalaşması gerektiğini söyler.

Melek, oğluyla vedalaşmadan bir gün önce Hakan’ın evine gitmeden nasıl davranması gerektiğini anlatır ve olaylar tamda onun istediği gibi gelişir. Milyoner Hakan, Tayfun’u bulup evlatlık edinir ve daha sonra tedavi ettirir. Daha sonra Tayfun’un söyledikleri Hakan ve Melek’i bir araya getirir ve birbirlerine âşık olurlar.