Üçüncü Adam

İngiliz yazar Graham Greene’nin bir romanından uyarlanan film, 2.dünya savaşı sonrası Viyana’da geçer. Viyana o dönemde İngiltere, Fransa, ABD ve SSCB taradından kontrol edilip parçalara ayrılmıştır. Savaş sonra ermiş fakat bu dört ülke arasında ki soğuk savaş henüz başlamamıştır.

Amerikalı yazar Holly Martins; alkolik, parasız ve pek tanınmayan bir roman yazarıdır ve eski arkadaşı olan Harry Lime ile kendisine yaptığı iş teklifini görüşmek üzere Viyana’ya gelir. Şehre geldiğinde arkadaşının bir kaza sonucu öldüğünü öğrenir. Holly için sıradan bir ölüm gibi görünmeyen bu olay, aynı zamanda cinayet romanı yazarı olduğu için dikkatini çeker. Şüpheleri doğrultusunda araştırma yapmaya başlar ve bir görgü tanıdığının ifadesi sonucu kuşkularında haklı olduğu ortaya çıkar. Tanık kaza sırasında üçüncü bir adamın olduğunu söyler.

Tören sırasında Binbaşı Calloway ve Harry’nin sevgilisi Anna ile tanışır. Binbaşı Calloway, Martin’e ölen arkadaşının hırsız olduğundan bahseder ancak bu ifadesi büyük bir tepkiyle karşılaşır. Ancak bazı şüpheli tavırları Holly’nin dikkatini çeker çünkü Anna’nın tören esnasında sürekli olarak samimi olmayan gözyaşlarını anımsar. İlk başta arkadaşını binbaşına karşı aklamak istesede daha sonra bu ölümün arkasındaki sis perdesini aralamaya karar verir. Harry, aslında ölmemiştir ve Rus kuvvetlerin desteğiyle savaş sonrası sağlık krizi yaşayan Viyana’da karlı bir iş yürütmektedir. Penisilin ihtiyacının normalinden fazla olduğu bu dönemde karaborsa ilaç kaçakçılığı yapmaktadır. Ve bu işe devam edebilmek için kendini ölü gibi göstermeye çalışmıştır. İşlerini yerin altında kanalizasyon hattında yürüttüğü için yakalanmamakta fakat Binbaşı’nın bu olayı farketmesi sonucu yakayı ele verir ve Binbaşı artık gömülen kişinin Harry olmadığını anlamıştır.

Kaza sırasında aslında aslında Harry ölmemiştir ve görgü tanığının üçüncü adam olarak bahsettiği kişi kendisidir. Savaşın halk üzerinde yarattığı olumsuz etkinin tesiri altında kalmamak için düzenlediği bu kolay para fırsatını değerlendirerek halkın geri kalanını küçümsediğini görüyoruz. Film başladığı gibi tekrar mezarlık görüntüsüyle son buluyor. Yayınlandığı dönemde bir çok ödül almayı başarmış ve özellikle filmin müzikleri yoğun ilgi görmüştür.