Tetikçinin Gecesi (Collateral)

Her zaman hareketli bir yaşama sahip olan Los Angeles şehri, bir gece hiç olmadığı kadar aksiyon ve hareketli bir güne tanıklık eder. Ölüm kalım kovalamacasının bir filme nasıl sığdırılabileceğinin en başarılı örneklerinden bir tanesi olan Tetikçinin Gecesi, Los Angeles’ta yaşanan bir olayı, anbean ekranlara taşıyor.

Vincent, kiralık katil olarak çalışmaktadır. Verilen görevleri eksiksiz bir şekilde yerine getiren Vincent için son görevde işler biraz yolunda gitmez. Bir uyuşturucu mafyasına karşı açılacak davadaki tanıklık yapacak kişiler büyük bir tehdittir ve bu nedenle de tanıkların tek tek öldürülmesi gerekir. Tanıkların ölmesi, uyuşturucu mafyasının davada herhangi bir ceza almadan kurtulmasını sağlayacaktır. Bu öldürme görevi ise Vincent’e verilir. Vincent tanıkları öldürmek için Los Angeles’a gelir.

Los Angeles’ta ise yıllardır taksi şoförlüğü yapan, normal bir şekilde hayatını idare ettirmeye çalışan Max vardır. Max için sıradan bir gün olsa da Vincent’in taksi çevirmesi ile birlikte Max için de zorlu bir süreç başlar. Zira Max’in yaşanacaklardan haberi yoktur ve taksisini aldığı kiralık katil kısa süre içerisinde onu büyük bir tehlikenin içerisine atacaktır. Vincent’in hedefi, Max’i rehin alarak öldürmesi gereken tüm tanıkları tek tek öldürmektir. Ancak Vincent’in peşinde FBI vardır ve Los Angeles’ta FBI ile taksi arasında ölümüne bir kovalamaca başlar. Bu kovalamaca sırasında ölüm riskine rağmen Vincent ile Max arasında geçen diyaloglar ile oldukça eğlenceli bir yapımın ortaya çıkmasını sağlayan yönetmen, başarılı bir çalışmaya imza atmış.

”Yüz milyonlarca yıldızın milyonlarca galaksisinde ufak bir lekenin üzerindeki toz tanesinden bile küçüğüz. Biz buyuz. Uzayda kaybolmuşuz.”  Gibi benzer replikleriyle büyük beğeni kazanan ve milyonlarca izleyicinin favori yapımlarından bir tanesi olmayı başaran Tetikçinin Gecesi; aksiyon, suç, dram ve gerilim türlerini barındıran ender yapımlardan birisi.