Cú và chim se se

Özet

Baykuş ve Serçe (Vietnamca: Cú và chim se sẻ), Stephane Gauger’in 2007 yılında çektiği ve üç Vietnamlının (kaçak bir çocuk, bir hayvanat bahçesi bekçisi ve bir uçuş görevlisi) Saygon’da tanışmalarını ve beş gün boyunca yaşadıkları kurgusal hikâyeyi konu alan bir filmdir.

Filmin prömiyeri Ocak 2007’de Uluslararası Rotterdam Film Festivali’nde yapıldı ve ardından dünya çapında otuzdan fazla film festivalinde gösterildi.

Film Japonya’da The Happiest Place in the World, Güney Kore’de The Lovely Rose ve İspanya’da Cinco dias en Saigon adıyla gösterime girdi.

Amerika Birleşik Devletleri’nde ise 16 Ocak 2009’da sınırlı sayıda gösterime girdi. Image Entertainment’ın Mayıs 2010’da DVD’sini çıkarması planlanıyor.

Konu

Film, ana karakterlerin hayatlarında beş gün boyunca geçiyor: On yaşında kaçak bir yetim olan Thuy (Pham Gia Han), bir uçuş görevlisi olan Lan (Cat Ly) ve bir hayvan bakıcısı olan Hai (Le The Hu). Thuy, kendisinin işe yaramaz ve okula uygun olmadığını düşünen amcası Minh (Nguyen Hau) için bir fabrikada çalışmaktadır. Başka bir hayat özlemiyle evden kaçar ve Saigon sokaklarında kartpostal ve gül satarak geçimini sağlamaya çalışır. Thuy bir gece bir erişte dükkanında Lan ile tanışır ve ikisi arkadaş olurlar. Thuy’un evsiz olduğunu duyan Lan, ona evinde kalacak bir yer verir ve Thuy da iyiliği, güzelliği ve bağımsızlığı için ona hayranlık duymaya başlar. Ancak herkesin bilmediği bir şekilde Lan’ın bir iş arkadaşıyla ilişkisi vardır ve hayatından gizliden gizliye mutsuzdur.

Ertesi gün Thuy hayvanat bahçesine gider ve bakıcısı Hai’nin onu kanatları altına aldığı bir fille arkadaş olur. Hayvanları anlama konusundaki esrarengiz yeteneği Thuy’u büyüler ve hayvanat bahçesine yardım etmeye başlar. Pazar yerindeyken Hai, Thuy’dan Phuong (Nguyen Kim Phuong) adlı bir kadına bir buket götürmesini ister ve ona Phuong ile bir zamanlar nişanlı olduklarını, ancak (ima edildiğine göre) ailesinin mesleğini onaylamaması nedeniyle ilişkilerinin sona erdiğini söyler. Thuy, Phuong geri dönse bile onun kalbini tekrar kıracağı konusunda uyarır. Bunun gerçekleşmemesini sağlamak için Hai’ye Phuong’un yeni bir erkek arkadaşı olduğunu söyler (Phuong ona bekâr olduğunu söylemiştir). Kendini kederli hisseden Hai, Thuy’u hayvanat bahçesine geri getirir ve ona güvende olacağı bir yetimhane bildiğini söyler. Ancak Hai’nin onu bir hayvan gibi kilit altında görmek istediğini düşünerek oradan ayrılır ve şehre döner.

Aynı zamanda Lan, (zaten evli olan) iş arkadaşıyla olan ilişkisini bitirir. Eve gelir ve Thuy’u kapısının önünde uyurken bulur. Akşam yemeği için gittikleri restoranda Hai ortaya çıkar ve Lan ile ilk kez tanışır. Garip bir başlangıca rağmen, gece bir tür aile gezisine dönüşür ve Lan ve Hai’nin hayatta ne istediklerinden emin olmayan kayıp ruhlar olduklarını fark etmeleriyle sona erer. Onları bir araya getiren Thuy, teşekkür ve veda olarak Lan’a tek bir gül bırakır. Saatler sonra polisler sokakları tarayarak çalışma belgelerini kontrol eder. Çocukların çoğu kaçarken, polis Thuy’u yakalar ve onu şehirdeki bir yetimhaneye gönderir.

Lan çılgınca Thuy’u arar ve Hai’yi aramak için hayvanat bahçesine gider. Yetimhaneyi bulurlar, ancak ikisi de akraba olmadıkları için onu alamazlar. Herkesi dehşete düşüren Minh, Thuy’un yasal vasisi olduğunu kanıtlayan belgelerle gelir ve onu fabrikada çalışması için ülkeye geri götürür. Ancak kölelik hayatı yaşamak istemeyen Thuy kaçar ve Minh’in yüklü miktarda parasını alır. Hai’ye gider ve onun en sevdiği fili satın almayı teklif eder (böylece Hindistan’daki bir hayvanat bahçesine sürülmeyecektir). Çok etkilenen ama hayal kırıklığına uğrayan Hai parayı Minh’e iade eder. Thuy’un yaşadığı hayata ilk elden tanık olan Hai, ona hayvanat bahçesinde yaşaması ve çalışması için para ödemeyi teklif eder. Thuy çok sevinir ama Hai ve Lan’ın birlikte olmamasına üzülür (Hai’nin onun için yeterince iyi olmadığına dair güvensizliği nedeniyle). Thuy son bir çabayla Lan’ı evinde ziyaret eder, ancak onu gitmiş bulur. Gitmeden önce bir not ve bir paket bırakır.