Cafer’in Çilesi

Cafer son derece düzgün bir yaşama sahip, işinde gücünde ve ahlaki olarak kendisini doğru bir yola adamış iyi bir adamdır. Yaşlı teyzesi ve eniştesi ile beraber kocaman bir konakta huzurlu bir yaşama sahiptirler. Eniştesinin ve Teyzesinin yaşlılığından dolayı Cafer onların yapamadığı işleri yapar, bakkal alışverişlerine o çıkar ve evi korur.

Cafer’in sevdiği kadın ise bakkal sahibinin kızı Gülseren’dir. İkisi de birbirlerine çok âşıktır ancak Gülseren artık evlenmeyi istemektedir ve Cafer’den hareket etmesini beklemektedir. Cafer ona teyzesi ve eniştesi Romanya’dan döndükleri anda onlara bu konuyu açacağına söz verir. Teyzesi romatizmasından çok şikâyetçidir ve bu durumu düzeltmek adına Romanya’ya gitmek istemektedirler.

Cafer onları hava limanına bırakır. Teyzesi cebine biraz para sıkıştırır ve birbirlerine sıkıca sarılırlar. Cafer eve dönerken bir benzin istasyonunda askerlik arkadaşı Refik’le karşılaşır. Refik çalışmayı pek sevmeyen zevkine düşkün, sorumsuz birisidir. Birbirleriyle karşılaştıklarında sarılırlar ve muhabbete dalarlar. O sırada bir müşteri dökülen benzinlerden şikâyet eder ve bağırmaya başlar. Patronu gelir ve Refik’i işten kovar.

Bunların sonucunda ise Refik arkadaşının konağına misafir olarak gelir ancak tutumlarından dolayı Cafer az da olsa rahatsız olur. Evdeki eşyaları satmaktan tutun da daha türlü türlü fikirleri vardır.

Aradan birkaç gün geçtikten sonra Gülseren eve gelir ve Refik onun kim olduğunu bilmediği için onunla flörtleşmeye çalışır. Gülseren elbette ki durumdan rahatsız olur ve daha sonra Cafer gelir ve durumu açıklar. Bunu öğrenen Refik hemen yenge diyerek durumları düzeltmeye çalışır.

Birkaç gün sonra Refik’in Cafer’e büyük ısrarları sonucu beraber pavyona giderler ve burada başlarını tehlikeye atarlar. Bunun sonucunda Cafer bu durumlardan hiç hoşnut olmaz. Refik’in ise aklında çok farklı bir bir fikir vardır; Konağı pansiyon haline getirmek.