Ana Kurban Can Kurban

Annelerin evlatları için ne büyük fedakarlıklar yapabileceklerine vurgu yapan bir konusu vardır filmin. Başrolünde Fatma Girik’in yer aldığı ”Ana Kurban Can Kurban” filmi, Yeşilçam’n önemli aktrisinin başarılı performansıyla göz doldurur. Almanya’ya çalışmak için giden oğlundan bir daha haber alamayan Seher’in acılı öyküsünü izleriz. Oğlunun adı Turhan’dır. Seher senelerce, evladından haber geleceği günün özlemiyle yanıp tutuşur. Aradan günler geçer, Seher’İn oğlu Turhan, ağır yaralı ve perişan halde evine geri döner. Annesinin evine döndüğünün de etrafta duyulmasını istememektedir. Annesi Seher, Turhan’ı tedavi ettirmek için doktor çağırır, Turhan’ın hareketlerinden şüphelenen doktor polis ekiplerine haber verir. Polisler evi sarar, Seher oğlunu kurtarmak için kaçırma kararı alır ve kaçırır. Anne ve oğul zorlu bir yolculuğa çıkarlar, kaçak durumdadırlar artık, bu meşakkatli yolda Turhan hakkındaki acı gerçekler gün yüzüne çıkacaktır. Seher Ana evladı için dağları bile delecek durumdayken, oğluyla ilgili durumları öğrenince ne yapacaktır.

Almanya’daki oğlu Turhan’ın yokluğunda Seher, oğlunu özlem ve hasretle beklerken, yanına aldığı öksüz bir kız olan Nazlı’yı evlat gibi kucaklar. Bazı durumlar vardır. Turhan aslında demir parmaklıklar arkasında yatmaktadır. Turan, hapisten firar eder ve polis ekiplerinden kaçarken yaralanır. Annesinin evine döner Turan, yaralıdır. Seher oğlunu Almanya’da zannetmektedir. Duruma anlam veremez gariban Seher. Oğlunu tedavi ettirmek için elinde geleni yapar. Nazlı, güzel, alımlı bir genç kızdır. Turan ve Nazlı arasında da bir etkileşim olur ve aşka doğru yol alırlar. Almanya aslında bir yalan mıdır? Seher nasıl bir hayal kırıklığı yaşayacaktır oğlunun durumunu öğrenince. Yaralı oğlu bir suçludur aslında.