Alın Yazımız Bu

1970 yılında vizyona giren filmin yönetmenliğini Yavuz Yalınkılıç yapmış olup oyuncu kadrosunda Sadettin Erbil, Bahar Öztan, Münir Özkul ve Sümer Tilmaç rol almıştır.
Film köyünden çıkıp şehre çalışmaya giden bir gencin yaşadığı dramatik olaylardan meydana gelir.
Hasan, dayısı İdris’in yaşadığı İstanbul’a giderek kendisine yeni bir sayfa açmak ister. İdris uzun süredir gurbette yaşamış olup uzun süredir ailesini görmemiş ve çok özlemiştir.

Dayısına ailesinin selam getirir ve sohbet ettikten sonra birlikte yaşadıkları apartmandakilerle tanışmaya başlarlar. Apartman köyünden çalışmak için gurbete gelen bir çok
insanla doludur. İdris yaşadıkları zorluklardan yola çıkarak Hasan’a gurbetin zorluklarını anlatmaya başlar. Hasan ertesi gün uyandığında iş aramaya başlar ancak o gün eve
eli boş dönmüştür. İdris yeğeni gelene kadar kendisini beklemiş ve ona yardımcı olmak için kara kara düşünmeye başlamıştır. İdris hamallık yaparak para kazanan biridir ve
yeğeninin eğitim görmüş biri olmadığı için ancak kendisinin yaptığı benzer bir işte çalışabileceğini düşünür. Hasan inşaatta ve yük taşımacılığında çalışmaya başlar.

İdris bir süre sonra köylülerinin olduğu İzzet’in evine misafirliğe götürür Hasan’ı. Hasan gittiği evde Nazlı’yı görür görmez aşık olur. Gurbetçilerle yaşadığı apartmana gelip türkü söylemeye
başlar. Hasan’ın sesi herkesin kendisini dinlettirecek kadar güçlüdür. Gurbetçiler Hasan’ı bir kasetçiye götürmeye ikna eder ve Hasan kayıt almaya başlar. Kasetçinin
sahibi Hasan’ın çok güzel bir sesi olduğunu ancak ona albüm ve reklam yapmak için yüklü bir miktarda para gerektiğini söyler. Gurbetçi arkadaşları, amcası ve Hasan
duydukları karşısında ne yapacağını şaşırırlar ve çaresiz bir şekilde yaşadıkları eve geri dönerler. Kendi aralarında konuşup parayı nasıl biriktireceklerini düşünürler. Bu arada Hasan
sık sık Nazlı’yı görmeye gider. İdris ve İzzet birlikte bu konuyu konuşup Nazlı ve Hasan’ı evlendirmeye karar verirler. İzzet uzun süredir İstanbul’da yaşamış ve bir ev sahibi olmuştur.
Bir kaç yıl içinde sahip olduğu her şeyi satıp köyüne dönmeyi düşünmektedir. Damadı olacak Hasan’ın ünlü bir türkücü olma yolundaki parayı kendi mal varlığını satarak elde
etmeye karar verir.

Gurbetçi arkadaşları, amcası, Nazlı ve babası herkes Hasan için seferber olmuş ve parayı biriktirmeyi başarmışlardır. Ancak parayı verdikleri kasetçi sandıkları gibi biri değildir.
Hasan hayalini kurduğu kasete ulaşamadan dolandırıldığını fark eder.