Yarım Kalan Saadet

Ünlü bir sanatçı olan Ekrem amcası tarafından yetiştirilmiş iyi huylu bir insandır. Babasını küçük yaşta kaybeden genç adam ilkeli bir insan haline gelmiştir. Bir hastane için verilen konserde Fatoş isimli genç bir kadınla tanışan Ekrem, güzel bir kadın olan Fatoş’un hem karakterine hem güzelliği aşık olur. Bu güzel ve iyi huylu kadınla evlenmek isteyen genç adamın hayalleri amcasının kızı Jale yüzünden bozulacaktır. Çocukluktan beri Ekrem’e aşık olan Jale, her zaman evleneceklerini ummuş, bu günün gelmesini beklemiştir. Jale’nin beklediğinin aksine Fatoş ile evleneceğini bildiren Ekrem, genç kadını büyük bir hayal kırıklığına uğratır.

Bir süre sonra Jale’nin kendisi ile evlenmek istediğini öğrenen Ekrem, kendisini bu günlere getiren amcasına karşı kendini mahcup hisseder. Uzun düşünceler sonucu Jale ile evlenmeyi kabul eder. Fatoş’a durumu açıklayan Ekrem yollarının ayrıldığını bildirir. İzmir’e gitme kararı alan Fatoş ise Ekrem ile son bir kez konuşmak ve sesini duymak istemektedir. Bu sebeple genç adamı aramak için biraz oyalanır fakat uçağı kaçırır. Fatoş’un binemediği uçak kaza yapmıştır, bu durumdan haberdar olan Ekrem, genç kadının öldüğü düşüncesi ile kahrolur. Bir süre sonra Jale ile evlenir.

Evliliklerini üzerinden çok zaman geçmeden Jale ve Ekrem kaza yaparlar,  bu kaza sonucu gözleri kör olan Ekrem evde kalmaya başlar. Kazadan ve Ekrem’in durumundan haberdar olan Fatoş, ismini gül diye tanıtarak işe girer ve Ekrem’in hemşiresi olarak yakınında olur. Aynı zamanda jale ile de iyi ilişkiler kuran Fatoş, bu evliliğin zorlama olduğu gerçeğini öğrenir.  Kısa süre sonra Ekrem’in sevgisini ve güvenini kazanır. Bir gün Ekrem genç kadına hayatının aşkını göstermek üzere bir fotoğraf çıkarır. Fotoğraftaki Fatoş’tan Başkası değildir. Fotoğrafı gören jale durumu anlar. Ekrem yakın zamanda gözlerinden ameliyat olacaktır. İki insanı ayırmak istemeyen Jale hayatına son vermeye karar verir. Artık Ekrem ve Fatoş’un hayatı değişecektir.