Monty Python Ve Kutsal Kase

   İngiliz komedi ekibi Monty Python tarafından sinemaya kazandırılan film izleyiciler tarafından Kral Arthur ve Kutsal Kase filmine yönelik eleştiri ve hiciv dolu film olarak görülmüştür. Filmin neredeyse tamamında bu filmle alay edici sahneler ve sözleri görmek mümkündür.

   10. yüzyılda geçen hikayede ortaçağı etkisi altına almış veba salgını ve toplumun bazı kıyılarında yer alan cadıları yakmakla meşgul insanlar görüyoruz. Arthur ve beraberindeki silahlı askerler kendilerine verilen görevi tanrıyla aralarında geçen konuşma sonucu alırlar. Kutsal kaseyi bulma görevi insan suretiyle gösterilen tanrı tarafından kendilerine verilmiştir. Arthur ve beraberindeki askerle bu görev için yola koyulurlar ve bir kaleyle karşılaşırlar. Arthur, kalede bulunan bir askere kutsal kaseyi arama görevinde olduklarını ve dinlenecek bir yer aradıklarını söyler. Kalenin liderinin kendilerini kabul ederse bu görevde onunda yer alabileceğini söyler ancak kaledeki asker kralın zaten bir tane kutsal kaseye sahip olduğunu söyler.

Bu sahneden sonra film bizi Sir Galahad’ın hikayesine götürüyor. Galahad, Santiago Şövalyelerin bir görevindeyken kendisine karşısına çıkan kalede bir kase imgesi belirir. Bunun üzerine hemen kaleye girer ancak karşısına sadece onlarca genç kız çıkar. Kalenin liderine gördüklerini anlatsada liderin yanıtı onun bir meşale olabileceğidir. Çünkü kale tamamen kadınlarla doldurulmuştur. Bu hikayeden sonra film tekrar Arthur’a döner. Arthur bir büyücüye danışarak kutsal kaseyi nasıl bulabileceği konusunda yardım ister. Büyücü kutsal kasenin bulunduğu mağaradan bahseder ancak kaseyi bulması için önce tehlikeli geçidi ardından ölüm köprüsünü bulması gerektiğini söyler. Arthur ve silah arkadaşları kasenin olduğu söylenilen mağaraya gelir ancak karşılarında insanları öldürüldüğü söylenilen canavar vardır. Mağaradan çıktıktan sonra ölüm köprüsünü geçerek kasenin bulunduğu şatoya gitmek zorundadırlar. Köprüye ulaştıklarında kendilerini bir büyücü karşılar ve sorduğu sorulara doğru cevap verenlerin köprüyü geçebileceklerini söyler.

   Arthur ve geriye kalan iki asker şatoya doğru yola çıkarlar. Ancak askerlerden biri yakalanır ve geriye sadece bir kişi kalır. Şatoya girmek üzere adım attılarında daha önce onlarla dalga geçen kalede rastladıkları askerler karşılarına çıkar. İki grup arasında tartışma alevlenmeye başlamadan günümüz polis kıyafeti giymiş insanların gelmesiyle film sona erer.