Merhamet ve Metanet (Grace and Grit)
Donald Paul Pemrick
Dean E. Fronk
Merhamet ve Metanet (Grace and Grit) Konusu
Bir Amerikan biyografi, drama aşk filmi olan 4k formatındaki Grace and Grit isminde yapım, 2021 senesinde izleyiciler karşısında yerini bulmuştur. Sebastian Siegel isminde yönetmen tarafınca çekilen yapımın senaristliği Ken Wilber tarafınca kaleme alınan romandan esinlenilerek yeniden Sebastian Siegel tarafınca yazılmıştır. Mena Suvari ve Stuart Townsend isminde oyuncular filmin başrollerinde yer almaktadır. Türkçe dublajı da hazır edilen filmimizde 1983 yılının Ağustos ayında California Teknoloji Enstitüsünde psikoloji eğitimi görmeye başlamış olan Treya Killam (Mena Suvari) isminde bir kadın, enstitüde tedris görevlisi olan Ken Wilber (Stuart Townsend) isminde bir erkek ile tanışır. Treya öğrenim görmeye başlamadan ilkin Ken hali hazırda enstitüde öğrenim veren bir inceleme görevlisiydi. Birbirini kabul eden çift kısa bir müddet arasında birbirinden etkilenir. Roger isminde ortak dostlarının evinde düzenlenen bir eğlencede yeniden bir araya gelen çift burada süratli bir muhabbet kurar ve aralarındaki bağ sağlamlaşır. Aradan geçen dört ay nihayetinde çift evlenmeye ve beraber yeni bir maceraya atılma karar alır. Evliliklerinden on gün sonrasında Treya’ya düzen iki göğüs kanseri teşhisi konulur. Bu konum çifti her ne kadar ilk başta üzse de, ilerleyen günlerde bu kanseri beraber yenmeye hazır hale gelirler. Yeni evli çift balaylarını hastanede gerçekleştirir. Treya’nın sağ göğsünde tespit edilen tümörü yenmeyi başarırlar. Ancak bir müddet sonra tümör yeniden ortaya çıkınca Treya ruhunu kansere teslim eder ve yaşamaya dair olan bütün isteğini kaybeder. Ken ise bu durumu kabullenmek istemez. Treya’nın kanseri ilerlemeye başlayınca kanseri beyni ve akciğerleri de dahil olmak suretiyle vücudunun değişik yerlerine yayılmaya başlar. Kanser, beyninin yer değiştirmesine sebep olunca doktoru artık kemoterapinin kaçınılmaz bulunduğunu söyler. Treya ise kemoterapi olmaması mevzusunda ısrarlarını devam ettirir. Treya, doktoruna ölmekten korkmadığını söyler. Onu korkutan şey aslına bakarsak acı çekerek ölmektir. Doktoru ise durumun bu noktaya gelmesi halinde acısız ölümünü gerçekleştireceğinin sözünü vermesi üstüne Treya, kemoterapiyi kabul eder.
Henüz inceleme yok.