Alita: Savaş Meleği (Alita: Battle Angel)

Avatar ve Titanic’in yapımcıları Robert Rodriguez, James Cameron kaleminden çıkan ve Robert Rodriguez tarafından yönetilen Alita: Savaş Meleği, özellikle görselleri ile büyük bir hayranlık uyandırdı.

Alita: Savaş Meleği, Alita ismindeki bir kızın başından geçenleri anlatmaktadır. Alita, bir gün uyandığında kim olduğunu bilemez ve aynı zamanda geçmiş hayatında neler yaşadığını hatırlamaz. Tanımadığı bir gelecek dönemde gözlerini açan Alita, bu yabancı dünyada bir doktorun onu yanına alması ile birlikte güvenli bir yer bulur. Doktor Ido, çok şefkatli birisidir ve bu nedenle de Alita’yı korumak ve iyi bir geleceğe sahip olmasını ister. Ancak kısa süre içerisinde genç kızın kalbinde ve ruhunda çok farklı bir durumun olduğunu fark eden doktor, Alita’nın yeni hayatına alışması için insanlar ile etkileşim kurması gerektiğinin farkına varır. Gizemli geçmişini mümkün olduğu kadar gizli tutmaya çalışan doktor, bu nedenle de Alita’nın geçmiş ile ilgili sorduğu sorulara hep kaçamak cevaplar verir.

Güçlünün zayıfı ezdiği dünyaya…

Bir gün doktor, Alita’yı Hugo ile tanıştırır. Dünyaya yabancı olan Alita’nın arkadaşlıklar kurması ve dünyayı tanımasını isteyen Doktor, farkında olmadan gizli bir kapının açılmasına neden olur. Arkadaşları ile gezmeye başlayan Alita, dünyayı tanımaya başladıkça geçmişinden bazı şeyler hatırlamaya başlar ve tüm bu sırada dünyayı tehdit eden güçler Alita’yı keşfeder, onun peşine düşer.

Alita ise bu süre içerisinde geçmişine dair çok önemli bir şey hatırlar ve çok iyi bir dövüşçü olduğunun farkına varır. Bu andan itibaren ise dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Peşine düşen kötüler ile savaşmak zorunda kalan Alita; arkadaşlarını, ailesini kurtarmak zorundadır ve bu kurtarma hikayesinin tek kahramanı olabilecek kişi Alita’dır.

Basit bir hikaye gibi görülse de film, hiçbir zaman heyecanın eksik olmaması ile sürükleyicini bir yapım olarak dikkat çekiyor.