Küçük kovboy

Vahşi Batı’nın her tarafına nam salmış Demirbilek ve onun çetesi bir gün bir yeri basmaya gelir. Ancak tam o sırada orada olan Keskin herkes gibi geri adım atmayarak onun peşine düşer. Birbirlerini görür görmez ikisi de temkinle yaklaşır. Demir bilek silahını davrandığında Keskin aceleci davranır ve oynamakta olan bir çocuğu vurur. Çocuğun bedeni toprağa yığıldığında Keskin acı ve pişmanlık hissi içerisinde kalakalmıştır. Keskin silahını atar. Bütün halk onu hayıflanmayla karşılar ve acılı anne ağıtlar içerisinde ağlar. Bu işi bırakan Keskin evine geri döner ve sakin bir yaşam yaşamak için ant içer. Ancak onu bu hayata tekrar çekecek olan kişi Yumurcak’tır.

Yumurcak ailesi ile beraber yolculuk etmektedir ancak çok sıkıldığı için sürekli çevresindeki kişilerle takışır onlarla uğraşır. Yumurcak Binbaşı Galegan’ın oğludur ancak babası ölmüştür. Annesi dul kalmıştır ve kocaman bir köşk, para kalmıştır. At arabası içindeki insanların kendisi hakkında dedikodu ettiğini duyunca hemen kalkıp kendisini savunmaya geçer.

İçerideki insanlar ne kadar zengin oldukları hakkında konuşurken Yumurcak’ın elinde duran çantada ne olduğunu sorarlar. İçerisinde mücevherler ve paralar olduğunu düşünürler ancak Yumurcak çantayı açıp gösterdiğinde içerisinin taş ile dolu olduğunu fark ederler ve merakla sorarlar. Yumurcak ise bu taşların çok değerli olduğunu söyler. Diğerleri onlara gülerken o bu taşları bizzat kendisi toplamıştır ve her taşın baş yarmayacağını söyleyerek herkesi güldürmeye devam eder.

At arabasına Demirbilek ve çetesi saldırı düzenler. Herkes korkak bir şekilde bekler ve at arabası ile haydutlar arasında bir koşuşturma başlar. Yumurcak herkesin aksine mutlulukla izliyordur. En sonunda at arabasını durdurmayı başarıp oradaki insanları rehin alırlar.  Yumurcak’ın annesi onu kurtarabilmek için Keskin’e yalvarır ve oğlunu kurtarabilmek için türlü badireler atlatacaklardır.