Sır (Si j’étais toi)

Özet

Sır (Fransızca: Si j’étais toi; lit. ‘If I were you’), Vincent Perez’in yönettiği ve David Duchovny, Olivia Thirlby ve Lili Taylor’ın oynadığı 2007 yapımı bir Fransız gerilim filmidir. Yapımcılığını Yasuhiro Mase’nin üstlendiği, senaryosunu Hiroshi Saitô’nun yazdığı 1999 yapımı Japon filmi Himitsu, Yōjirō Takita’nın yeniden çevrimidir.

Konu

Dr. Ben Marris, eşi Hannah ve Kızları Sam ile görünürde mutlu olmalarına rağmen aslında Sam sorunlu bir kızdır. Karısı ve kızını tatile gönderen Ben hastahaneden ailesinin bir kaza geçirdiği haberini alır.Hastahaneye gittiğinde kızının durumunun ağır olduğunu görür. Karısı ise daha sağlam görünmesine rağmen tam tersi olur. Kızı gözlerini açtığında bir tuhaflık olur. Hayrete düşürecek derece ilginç seyler iddia etmektedir.

Filmin başlangıcı Hannah (Lili Taylor) ile ergenlik çağındaki kızı Samantha (Olivia Thirlby) arasındaki gergin ilişkiyi gözler önüne seriyor. Samantha’nın müsamahakâr babası Ben’in (David Duchovny) aksine Hannah birincil disiplin sağlayıcı olmuştur. Hannah ve Samantha arasındaki hararetli bir tartışma sırasında, Hannah’nın dikkati bir an için yoldan ayrılır ve karşıdan gelen bir yarı kamyonla kafa kafaya çarpışır. İkisi de yerel yoğun bakım ünitesine kaldırılır. İkisinin de durumu kötüleşir ve Hannah’nın ölümüyle sonuçlanır. Ben’in haberi olmadan, Hannah’nın ruhu Samantha’nın bedenine göç eder. Ancak, Samantha ona sadece karısının bilebileceği şeyler söylediğinde sonunda karısına inanır. Her ikisi de Hannah’nın Samantha olarak yaşamaya devam etmesine ve geri döndüğünde hayatını kaybetmemesine karar verir. Samantha’nın bedeninde yaşayan Hannah, bir yandan kocası/babasıyla duygusal bir ilişki sürdürmeye çalışırken, bir yandan da gençlerin sık sık hissettiği kafa karıştırıcı dürtülerle mücadele eder. Ben (David Duchovny) ve Hannah sık sık karı koca gibi yakınlaşmaya tehlikeli bir şekilde yaklaşırlar. Yaşadığı deneyim, kızının daha önce (kendisi için) bilinmeyen hayatı hakkında çok şey öğrenmesine yardımcı olur ve birçok gencin müzakere etmek zorunda olduğu ipte yürüme mücadelesi verirken, bu zamanlarda bir gencin hayatının ne kadar üzücü olabileceğini görmesine yardımcı olur. Ergenlerin her gün karşılaştığı çekici cazibeler ile kendi mezuniyetinin üzerinden birkaç on yıl geçtiği için büyük ölçüde yabancısı olduğu okul ödevlerinin talepleri arasındaki çelişkili çekimlerle karşı karşıya kalır. Keşfettiği üzere, Samantha’nın hayatı, ailesinin akademik mükemmellik ve davranış beklentilerini karşılama mücadelesiyle geçerken, bir yandan da ergenlik hormonlarıyla boğuşmaktadır ve bu hormonlar birçok yönden çocukların denediği tüm uyuşturuculardan daha güçlüdür. Buna Samantha’nın birden fazla partnerle seks yaptığının keşfedilmesi de dahildir. Samantha’nın bu durumu kontrol altında tutması zaman zaman zorlaşır; Ben’in ise kızının bedeninde karısının ruhuna karşı hissettiği sahiplenme duygusu, hem kendi hayatını hem de Samantha’nınkini tamamen ele geçirme tehlikesi yaratır ve neredeyse felaketle sonuçlanır. Ayrıca, olağanüstü fotoğrafçılığıyla lise fakültesinin takdirini kazandığında, kendi kayıp hayallerini yeniden keşfetmeye başlamıştır.

Bu çatışma bir gün Hannah/Samantha’nın Samantha’nın yatak odasının penceresinden kaçıp Samantha’nın arkadaşlarına gitmesi ve onların da onu K (Ketamin) denemeye ikna etmesiyle doruğa ulaşır. Onu arayan Ben, Samantha’nın arkadaşlarına kadar izini sürer. Onu eve götüren Samantha kısa süreliğine yeniden ortaya çıkar ve annesinin öldüğünü travmatik bir şekilde anladıktan sonra tekrar ortadan kaybolur. Ben ve Hannah Samantha’nın geri döndüğünü fark eder. Hannah, Samantha’nın dönüşü için son hazırlıkları yapar ve Samantha’nın izlemesi için ona olanları anlatan bir video hazırlar. Bu, annesini gerçekten ne kadar çok sevdiğini geç de olsa fark eden Samantha’yı dramatik bir şekilde etkiler.

Son sahne, artık annesinin el yazısını benimsemiş olan Samantha’nın kökten değiştiğini gösterir. Ayrıca artık sadece tek bir partnerle tamamen bağlı bir ilişki içindedir.

Detaylar