Şey

John Carpenter imzalı The Thing, eski bir tarihte güney kutbunda düşen bir uzay gemisinin içinde aniden uyanan bir yaratığı ele alır. Film bir köpeğin helikopterden kaçtığı sahneyle başlar. Bilim Adamı olan Kate için önemli bir araştırma yapmak üzere Antartika’ya gider. Kate ve Norveç’li bilim adamlarından oluşan 12 kişilik ekibi uzun süredir uykusunda olan Thing’i uyandırdıklarının farkında değildir.

Sıradan bir gün geçiren ekip, üstlerinde dolaşan bir helikopter fark eder. Dışarıya çıktıklarında Norveçlilerin bomba atarak bir köpeği öldürmek üzere olduklarını görür. Köpek kampa girer ve helikopter kampın bölgesine iniş yapar. Helikopterden inen biri köpeğin üzerine bomba atmak istediği sırada yanlışlıkla kendi helikopterlerini havaya uçurmasına sebep olur ve diğer arkadaşları hayatını kaybeder. Deliye dönen Norveçli sağa sola hiç düşünmeden ateş ederken istasyon komutanı tarafından öldürülür.

Kendileriyle iletişime geçememeleri üzerine Norveçli Dr. Copper MacReady ne olduğunu anlamak için kampa giderler ve orada bulunan herkesin ölmüş olduğunu fark ederler. Ne olduğunu anlamaya çalıştıkları esnada vahşi bir yaratığın büyük bir buzulun içinden çıkıp herkesi öldürdüğüne karar verirler. Kampa döndükten sonra kaçan köpeği diğerlerinin yanına koyarlar fakat gece olduğunda tuhaf şeyler olduğunu fark etmeleri uzun sürmemiştir. Thing köpeğin şekline bürünmüş çevresindekilere zarar vermeye başlamıştır. Thing yakaladıklarını önce yiyor ve sonrasında kendisine benzeyen birer kopya oluşturuyordu. MacReady ve Dr. Copper bu gidişe bir son vermek için Thing’i yakalamaya karar verir.

Araştırma için gittikleri kampta yüzyıllar önce karlar altında kalmış bir uzay gemisi bulurlar. Yaratığın uzaydan geldiğini anlayan ekip Thing’in hayatını devam ettirmek için insanları öldürdüğünü anlar. Ancak bir sorun vardır, Thing öldürdükleri insanların şekline büründüğü için aralarından birinin çoktan ele geçirilmiş olabileceğini düşünürler.

Ürettikleri teoriye göre Thing’in başka bir gezegende kendisini inceleyen kişilerin elinden kaçmış olduğunu ve ve onu inceleyenlerin dünyada mahsur kalmış olabileceğini düşünürler. Bu şekilde yaratık dışarı çıkmayı başarabilmiş ve diğer insanları öldürmüştür. Thing yediği insanların yalnızca bedenini değil aynı zamanda zihinsel fonksiyonlarını da kopyalayabilmektedir. Ancak bir süre sonra donarak uykuya dalmıştır.