Sarmaşık Gülleri

Senaristliğini ve yönetmenliğini Nejat Saydam’ın yaptığı film 1968 yılında vizyona girmiştir. Dram türünde karşımıza çıkan filmin oyuncu kadrosunda Hülya Koçyiğit, Kartal Tibet, Suzan Avcı ve Fatma Karanfil rol almıştır. Film annesi öldükten sonra hayatı değişen Gülseren’in yaşadığı dramatik hikayelerden oluşur.

Film Necip Bey’in yeni köşkünde bir günlüğü okumasıyla başlar ve zamanda geriye giderek izleyiciye aktarılır. Gülseren’in annesi ölmüş ve kendisini köşkün bahçesinde bulunan sarmaşık gülleriyle ilgilenmeye başlar ancak oldukça mutsuz bir hayatı vardır.

Babası Vecdi Bey bir süre sonra yalnızlığa dayanamayıp köşkte davet verir ve evleneceği Ümran hanımı ve kızı Betül’ü köşke davet eder. Gülseren misafirlerini pek sıcak karşılamaz ve odasına giderek ölen annesinin fotoğrafıyla konuşur. Ancak babası Vecdi fotoğrafı duvardan indirip ateşe verir. Ümran köşke gelir gelmez Gülseren’i küçümsemeye başlar ve ona hizmetçi gibi davranır. Gülseren’in bahçede ilgilendiği sarmaşık güllerini bahçıvana söktürür ve Gülseren evde adeta sığıntı gibi olur. Babası Vecdi tamamen Ümran’ın kontrolüne girer ve o ne derse onu yapar.

Bir süre sonra Ümran köşkün satılmasını ve havuzlu bir villaya taşınılmasını emreder. Vecdi bey mecburiyetten kabul eder ancak Gülseren için annesinin hatıralarıyla dolu köşkü satmak pek kolay olmaz. Satış sözleşmesinde Gülseren’in de imzası gerektiği için ona iyi davranırlar ancak satıştan sonra eziyet çektirmeye devam etmektedirler. Köşkü Necip bey satın alır ve geride bırakılan köşkün çalışanlarıyla yaşamaya devam eder.

Gülseren yağmurlu bir gecede yaşadığı villayı terk eder ve eski köşküne devam eder. Babası Vecdi kalp krizi geçirip hastaneye kaldırılınca üvey annesi Ümran onu evden kovmak zorunda kalır. Gülseren köşke gelince bayılır ve kendisiyle Necip bey ilgilenmeye başlar. Gülseren yaşadıklarını Necip’e anlatmaya çalışır çünkü kendisini doktor zanneder. Necip, Gülseren’i tanıdıktan sonra üvey ailesine biraz daha yakınlaşmaya başlar ve Betül kendisinden hoşlanmaya başlar.

Betül, Necip’i elde etmek için Gülseren’i aşağılamaya devam eder ancak Necip çoktan Gülseren’e gönlünü kaptırmıştır. Gülseren babasını üzmemek için ona yalan söyler ve kendisine üvey annesinin iyi davrandığını söyler ancak hala kötü davranmaktadır. Gülseren, Necip’in doktor olmadığını öğrendiğinde ona olan aşkını itiraf etmesi daha kolay hale gelir.