Piyanist

   Roman Polanski’nin yönetmenliği yaptığı Piyanist 2002 yılında vizyona girdiğinde sinema severlerin unutulmazları arasına girmeyi başarmıştır. Oyuncu kadrosunda Adrien Brody ve Thomas Kretschmann’ın bulunduğu film Nazi güçlerinin Polonya’yı işgal etmesinin ardından yahudi olduğu için eziyet edilen piyanist Wladyslaw Szpilman’ın yaşadıklarını anlattığı bir kitaptan beyaz perdeye uyarlanmıştır.

   1939 yılında Nazi Almanya’sının Polonya’yı işgal etmesiyle başlayan savaş, etkisini Varşova’ya kadar göstermeye başlamıştır. Filmin hikayesi Varşova’da bulunan piyanist Wladyslaw Szpilman’ın kendi gözünden anlatılır. Szpilman, Polonya radyosunda piyano çalarak ailesinin geçimini sağlamaktadır. Annesi, babası ve üç kardeşiyle birlikte yaşamaya devam ettikleri bir gün ailesinin aceleyle hazırlık yaptığını farkeder. Szpilman’ın ailesi savaşın etkisinden kurtulmak için kaçıp uzaklaşmaları gerektiğini düşünür ancak Szpilman bunu reddeder. Eğer ölüm onu bekliyorsa bu ancak kendi topraklarında olmalıdır. Tartışmanın sürdüğü sırada evin içinde radyodan duydukları sevindirici bir haberin sesi yükselir.

İngiltere ve Fransa’nın Alman güçlerine karşı savaş açtığı haberi onları biraz olsun umutlandırmış ve evlerine kalmaları yönünde ikna edici bir sebep olmuştur. Aile Varşova’da kalmaya karar versede şehrin içinde yahudilere karşı uygulanan baskı hayatlarının alt üst olmasına neden olur. Yahudilerin sosyal hayata katılması yasak haline getirilir. Kaldırımda yürümek, lokantada yemek yemek gibi ayrıcalıkları ellerinden alınır ayrıca inançları belli olsunda diye kollarına bir bant yapıştırılması istenir. Yahudiler toplumdan iyice dışlanmaya başlanmış hatta bir çoğu esir kamplarına götürülmüştür. Szpilman şehirde bulunan bir kafede piyano çalarak geçinmeye çalışır ancak işgalci güçlerin şehrin tamamını ele geçirmesi sonucu tüm yahudiler esirin kampına götürülmesine karar verilir. Szpilman esir kampına giden yahudilerin arasından kurtulmayı başarır ve Nazi askerlerinin elinden kaçar.

   Filmin bu sahneden sonraki bölümü Szpilman’ın hayatta kalmak için geçirdiği zorlu süreci anlatıyor. Saklanacak bir ev bulduğunda yiyecek tek bir lokma yemeği olmayan bunun için köle gibi çalışmak zorunda olan piyanist soğuktan donmak üzereyken bulduğu bir alman polisin ceketini giyiyor. Polonya askerleri devriye gezdiği sırada Alman üniformalı bu adamı görüp öldürmek üzere harekete geçiyor. Szpilman kimliğini açıkladıktan sonra ölmekten kurtuluyor ve kendisine neden Yahudi olduğu halde bir Alman üniforması giydiği sorulduğunda filmin can alıcı noktası olan üşüyorum cevabını veriyor.