Mahkum

Zeynep hastalığının son evresinde olan bir kadındır. Bir oğlu ve kocası Kemal ile birlikte mutlu bir şekilde yaşadığı sırada hasta olduğunu öğrenir. Doktor kendisine yalan söyleyerek yakında iyileşeceğini söyler ancak kocası Kemal’e gerçekleri açıklamaya başlar. Zeynep’in iki aylık bir ömrü kalmıştır ve tek kurtuluşu yurt dışında gerçekleşmesi gereken oldukça pahalı bir ameliyattır.

Kemal’in bu kadar parası yoktur ve kapısını çaldığı herkes onu geri çevirir. Eski sevgilisi Lamia zengin bir kadındır ve her seferinde kendisiniarayıp yardım edebileceğini söyler ancak Kemal bu teklifi kabul etmez. Karısının gözleri önünde erimesine daha fazla sessiz kalmak istemez ve Lamia’nın evine gider. Lamia Zeynep’in durumundan haberdardır ve bu durumun çözebilecek tek kişinin kendisi olduğunu söyler. Lamia parayı vereceğini ancak karşısında sadece bir imza istediğini söyler.

Kemal hayatının sonuna kadar çalışıp borcumu ödeyeceğim derken Lamia istediğinin para olmadığını söyler. Zeynep’in ameliyat parasına karşılık istediği imza Kemal’in karısından boşanmak istediğine dair bir imzadır. Lamia çok eskiden beri Kemal’in kendisine dönmesini beklemiş ancak Kemal dönmemiştir. Ayaklar altına alınan gururunu tekrar eski haline getirmek için Zeynep’in durumundan yararlanmak ister. Kemal teklifi kabul etmek zorunda kalır ve Zeynep tedavi görmek üzere Londra’ya yola çıkmıştır.

Zeynep hastaneye gittiğinde kocasının boşanmak istediğine dair bir mektup alır ve hayal kırıklığına uğrar. Kemal kumar ve alkol bataklığına düşmüştür ve eve geldiğinde Lamia’nın başka bir adamla birlikte olduğunu öğrenir. Bu sırada Zeynep hala kocasının masum olduğuna inanmaktadır. Aradan yıllar geçer ve Zeynep iyileşip başka biriyle evlenir. Büyüyen çocukları babasının kötü giden hayatına müdahale etmek istediği için annesi tarafından evinden kovulur. Zeynep’in bir akşam evine telefon gelir ve arayan kişinin hayatının son anlarını yaşayan Lamia olduğunu öğrenir. Lamia, Zeynep’i hastaneye çağırarak ona her şeyi anlatır.