Mağlup Edilemeyenler

Aysel bir gece vakti onu alıkoyan üç adamla beraber terk edilmiş bir kahveye zorla getirilir. Burada adamlar ona çok çirkin ithamlarda bulunurlar. Aysel kaçabilmek umuduyla her yolu dener ancak adamlar ona tecavüz eder. Aysel her anına kadar direnmiş ancak en sonunda güçsüz düşerek orada sessizce kalakalmıştır.

Polis merkezine getirildiğinde ise sessizce oturmaktadır. Geçirdiği travma nedeniyle ağzını bıçak açmayan kız çevresinde olan bitene tepki dahi veremiyordur. Bu sırada bir gazeteci onun fotoğraflarını çekip olayın ne olduğunu komisere sorar. Komiser ise eroinin de dahil olduğu bir seks partisinin çok olası olduğunu söyler. Adam gazetede basacağı şeyi doğru dürüst öğrenmeye bile çalışmadan bu şekilde basacaktır.

Aysel’in evlenmek üzere olduğun sevgilisi ve babası da bu söylenenleri duymuştur. Sevgilisi yüzüğü çıkarıp verir ve orayı hemencecik terk eder. Gazeteci Nuri bütün notları alıp gazeteye geri döner.  Orada iyi bir gazeteci olan Murat’a güzel bir haber getirdiğini söyler ve içeriğinde n kısaca bahseder ve eğer yazarsa ön sayfaya çıkacaklarını söyler. Bunun üzerine Murat yazıyı yazmayı kabul eder.

Ertesi gün olaylı bir geceden kalma olan ikili hemen evlerindeki kadınları defederek iş yerine koşuştururlar ancak toplantıya geç kalmışlardır. Bu sırada ise Aysel’in babası gazeteye elindeki gazete ile girer. Haberi yazan kişinin kim olduğunu deli gibi öğrenmeye çalışır ve Murat ne olduğunu anlamak için yanına varır. Adam ağıtlar içerisinde kızının bir iftiraya kurban gittiğini ve artık daha fazla dayanamayıp intihara teşebbüs ettiğini söyler. Aysel artık komadadır. Murat onu ziyarete gittiğinde büyük bir suçluluk duygusuyla yanıyordur. Hemen komiserle konuşarak durumun bir yanlış anlaşılma olduğunu söyler ve doğruların peşine düşer. Bu doğruların peşinde koşarak başına kötü şeyler de gelse o artık doğruları haykırmak için elinden geleni yapacaktır.