Irmakların Türküsü

1995 yılında sinema severlerle buluşan filmin yönetmenliğini Soydaner Uğurlu yapmıştır. filmde Hakan Ural, Sırrı Elitaş, Seher Dilovan ve Yalçın Erkan rol almıştır. Filmin hikayesine bakacak olursak 1950’li yılların başında başlayan Kore Savaşı sırasında oğullarını askere gönderen bir ailenin yaşadıkları dram anlatılır.

İbrahim Efendi Kore Savaşı başladığı sırada oğlu Binali’yi askere gönderir. Binali evli ve dört yaşında bir çocuk babasıdır. İbrahim Efendi oğlunu yolcu ettikten sonra köydeki esnafı ziyaret edip hal hatır sorar. Herkes oğlunu sorduğunda askere gönderdiğini söyler ve içinde hep bir acı vardır. Eve geldiğinde ise karısı ve gelini Meryem ağlar vaziyette karşılar onu. Binali’nin gidişi bütün aileyi derin bir acıya sürüklemiştir. Köylüler genellikle tarlalarında çiftçilik yapar ve bir araya geldiği zamanlar ise politik konulardan konuşurlardı. ibrahim’in karısı boş duran bir tarlaya patates ekmeyi ve yetim yurdundaki çocuklara tonlarca patates verilmesini teklif eder. İbrahim Efendi bu fikri çok beğenir.

İlk günlerdeki sakin tavırları daha sonra yerini asabi bir kimliğe bırakır ve karısıyla sık sık tartışmaya başlar. Bu sırada köyden bir fotoğrafçı geçmektedir. İbrahim Efendi ona ayran ikram edip ne iş yaptığını sorar. Çektiği fotoğrafları görünce gelin Meryem de fotoğraf çekmek ister ve İbrahim Efendi onu kıramaz. Bütün aile en güzel kıyafetlerini giyer ve fotoğraf çektirirler. İbrahim Efendi eski asker anılarını hatırladıkça duygulanır. Bu sırada bazı sahnelerde Binali’nin askerde görev yaptığı sıradaki görüntüler verilmeye devam edilir.
Binali bir gün ailesine mektup gönderir ve bütün aile sevince boğulur. Bu sırada köyün önde gelenleri radyodan gelişmeleri dinlediği ülkenin kritik bir dönemde olduğu anlaşılır. Bir süre sonra Binali bir mektup daha gönderir ve Kore’ye göreve gideceğini ve uzun bir süre mektup göndermeyeceğini söyler. Türk birlikleri Kore ordusuna destek vermek için Türk askerlerini savaşa gönderme kararı alır.

Binali asker arkadaşlarına ailesinden bahsedip bir yandan savaşta hayatta kalmaya çalışır. Aradan uzun zaman geçer ve savaşın etkisinin arttığı sırada radyodan savaşta hayatlarını kaybedenlerin isimleri açıklanır. İbrahim Efendi oğlunun savaşta şehit olduğunu öğrenir. Bu haber sadece onu değil bütün köyü derin kedere sürüklemiştir.