Değişen Dünyanın İnsanları (Fahrenheit 451)

Edebiyatın en popüler ve başarılı yapımlarından bir tanesi olan Fahrenheit 451’in sinemaya uyarlaması olarak çekilen ve Türkiye’de Değişen Dünyanın İnsanları adı ile vizyona giren film, farklı bir dünyanın kapılarını aralıyor. Ray Bradbury’un romanından uyarlanan Değişen Dünyanın İnsanları filminde yönetmen koltuğunda ise François Truffaut var.

Devlet varlığını ve bütünlüğünü sürdürebilmek adına kitapları büyük bir tehdit olarak görür. Bu nedenle de kitapsız bir dünya oluşturabilmek için dünya üzerindeki tüm kitapları yakmak için harekete geçer. Kitapları yakmak ile görevlendirilen birim ise itfaiye birimleridir. Ancak kitapları yakmak ile görevlendirilen itfaiyecilerden birisi olan Guy Montag, hayatta monoton olarak görülebilecek kitap yakma olayı ile ilgili farklı şüpheler duymaya başlar. Çünkü bu yeni dünyada insanlar mutlu olabilmek için hap içerek hayatta kalmaya çalışırlar. Ancak her bireyin tek başına yaşadığı ve yalnız kaldığı bu dünyada her gün Guy Montag için şartlar çok daha zorlaşmaya başlar.

Devlet özellikle kitaplara karşı büyük bir önyargı oluşabilmesi adına herkesin beyinlerine kitapların zararlı olduğunu aşılasa da Guy Montag için durum böyle değildir. Çünkü kitaplara karşı her geçen gün yeni bir yakınlık duymaya başlayan Guy, aynı zamanda sisteme karşı bir muhalif olan kız ile aşk yaşamaya başlar. Böylece Guy Montag ve yeni aşkı için de büyük bir hayati tehlike ortaya çıkar.

Kitapların var olmadığı bir dünyada insanlar nasıl yaşar?

İnsan yaşamına dair çarpıcı tespitler yapan kitap, bu tespitleri ile birlikte izleyenleri sahne sahne vurmayı ve etkilemeyi başarıyor. Filmde aynı zamanda kitapların var olmadığı bir dünyada insanların nasıl bir yaşam içerisinde olabileceği ve nasıl bir düzenin kurulabileceğine yönelik de farklı ve ütopik bir örnek veriliyor.