Baş Belası

Rıza maceraperest ve zevkine düşkün birisidir. Hayatının her zamanında aksiyon dolu anlar yaşamış yaşamaya devam ediyordur. Bir gün bir yerin çatısına çıkmış büyük bir planın ilk aşamasını yerine getirmiştir. Oltasını camın önüne atmış, ses dinleme cihazın açmış kulaklarını dört açarak dinlemeye koyulmuştur. Binanın içerisinden sesler geliyordur. Burası mafyaların toplaştığı gizli bir yerdir. Patronları Baba durum değerlendirmelerini dinliyor ve yorumlar yapıyordur. İşler istenildiği gibi gitse de bazı kişiler haraçlarını aylardır vermiyordur ve bu Baba’nın canını sıkmaktadır. Bunun üzerine adamlarına oraya gitmelerini ve istediği paraları alıp gelmelerini söyler ve parolayı fısıldar. Rıza duyacaklarını duymuştur.

Hemen planörüne binerek adamlardan önce gidilmesi gereken yere gider ve sanki Baba onu göndermiş gibi rol yaparak bütün paraları alır. Paraları aldığı adam üstüne üstelik paraların fazla olduğunu söylemesi için Rıza’ya rüşvet verir. Daha sonra adamlar oraya vardıklarında parayı almak isteyince adamın yalan söylediğini düşünerek onu Baba’ya gönderirler.

Baba onu soruşturmaya alır ancak adam bildiği her şeyi anlatsa bile ona inanmaz. Adamlarından birine onu vurdurtur ve ona mükemmel bir tören hazırlamalarını söyler.

Baba eve gittiğinde ise bir adet dansözle eğlenir ve onu çok sevdiğini söyler. Ancak kızı camdan onu izleyip içeride basar ve ona kızarak oradan götürür. Kızına göre babası annesinin bütün anısını yok etmeye çalışıyordur. Babasının mafya işlerine dair hiçbir şey bilmeyen kızı Ayşe onun daha dinine dönük iyi bir adam olması için çabalar.

Baba daha sonra bir başkasının haracı için adamlarını tembihler ve onlara parolayı söyler. Eğer bir kez daha para olmazsa bunun nedenin haraç aldığı kişiler değil, bizzat kendi adamları olduğunu düşünmeye başlayacaktır. Rıza da bunu duymuştur ve hemen o paranın peşine düşer. Ancak bilmediği şey ise bunca parasına konduğu adamın kızına aşık olacağıdır.