Amerika’nın En Çok Nefret Edilen Kadını (The Most Hated Woman in America)

2017 yılında vizyona giren bir Netflix yapımı olan Amerika’nın En Çok Nefret Edilen Kadını (The Most Hated Woman in America), Amerikan Ateistleri derneğinin kurucusu olan Madalyn Murray O’Hair’in hayatına odaklanıyor. Film, biyografik bir dramayı işlerken aynı zamanda din olgusu olmaksızın bir kadının hayatının nasıl işlediğini de gözler önüne seren bir yapıt olarak dikkatleri çekiyor. Amerikan Ateistleri derneğini kuran ve 23 yıl boyunca derneğe başkanlık yapan O’Hair, hayatını klişelerden ve inançlardan uzak bir eksende taşırken, hakkındaki suçlamaları da onur madalyası gibi taşıyan yapısı ile kendini en iyi şekilde ifade etmeyi başarıyor.

ommy O’Haver tarafından yönetilen ve O’Haver ile Irene Turner’ın yazdığı bir Amerikan biyografik draması olan filmde, bir anlamda suç biyografisi de işleniyor. O’Hair’in gizli ilişkilerini her türlü çıplaklığıyla gözler önüne seren yapıt, bu anayasa savaşçısını karanlık bir yola sokarken bir anlamda izleyicinin onu anlamasına da sahne oluyor. Amerika’daki en radikal figürlerden bir tanesi olan O’Hair, zaman içerisinde kendine çokça taraftar bularak politik kültüre karşı ciddi bir savaş açıyor. Bu konuyu da filmde kaldığı hukuk savaşı ile işliyorlar. Toplumdan farklı düşünceleri olması bakımından ayrıştırıcı eksende değerlendirilen bir tavra sahip olan Madalyn Murray O’Hair, düşüncelerini hayata geçirme konusunda emin adımlar atıyor.

Melissa Leo’nun Madalyn Murray O’Hair rolünde oynadığı film, drama sevenler için izlenmesi gereken bir Netflix yapımı olarak izleyici karşısına çıkıyor.